Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

hayvan için

См. также в других словарях:

  • targıl — (attan ba;ka her hayvan için) alaca I, 15, 482 § targ ıl yılkı; alaca hayvan I, 482 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • çur çur — hayvan sagılırken sütün kapta çıkardığı ses, I, 485bkz: çür çür § tewl emgi çur çur; hayvan sağılırken sütün kapta çıkardığı ses (deve için), I, 485 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • mayak — hayvan gübresi (en çok deve için) III, 167, 168 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • talguç — hayvan sırtına yükletilen yükü sıkştirmak için kullanılan agaç, I, 453 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • TAVLA — Hayvan bağlanan ahır. (San at Ansiklopedisinde Tavla maddesi: Hayvanların tavlanması yani istirahat edip çalışacak kıvama gelmesi, kuvvet ve tâkat kazanması için beslendiği yer. şeklinde tarif edilmiştir …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • yırtıcı — sf. 1) Beslenmek için başka hayvanları parçalayarak yiyen (hayvan) 2) mec. Kan dökmekten, insan öldürmekten zevk alan (kimse) Uzun bir müddet insanın yırtıcı hayvanat cinsinden bir mahluk olduğunu ispat için binbir dereden su getirdi. Y. K.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • KILAVUZ — Yol gösteren, rehber. * Vapurlara yol gösteren. * Bazı hayvan katarlarının önüne düşüp, onları sevkeden hayvan. * Eskiden evlenme işlerine vasıtalık eden kadınlar. * Düşman hakkında mâlumât edinmek için ordu hizmetinde kullanılan kişiler. *… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • böbür — is., hay. b., Far. bebr 1) Memelilerden, sıcak ülkelerde yaşayan, derisi benekli, yırtıcı hayvan (Hyrax syriensis) 2) mec. Böbürlenme, kibir Evet ağzı ile değilse de sakalı ile böyle der, kendine için için böyle bir üstünlük böbürü yaratırdı. H.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • domuz — is., hay. b. 1) Çift parmaklılardan, eti ve yağı için beslenen evcil hayvan (Susacrofa domestica) 2) hlk. Hain, aksi, ters, inatçı kimse Domuzun malı için can tüketmeye mi geldik dünyaya? R. H. Karay Birleşik Sözler domuz arabası domuzayağı domuz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • efsanevi — sf., Far. efsānevī Efsanelerde geçen, kendisi için efsaneler düzülen veya efsaneyi andırır nitelikte olan (kimse, hayvan, yer), menkıbevi O günün benim için en büyük nimeti o efsanevi başı yakından görmem olmuştur. A. Haşim …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • etlik — is., ği, hlk. 1) Kış için etinden kıyma, kavurma, pastırma ve sucuk yapılan semiz hayvan 2) Buzdolabında et koymak için ayrılmış yer …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»